Parçacığın evreni bir arada tutmaya nasıl yardımcı olduğunu gösteren Nobel ödüllü fizikçi, Edinburgh’daki evinde öldü.
Higgs bozonu olarak bilinen yeni bir parçacığı öneren Nobel ödüllü fizikçi Peter Higgs hayatını kaybetti.
1964 yılında bozonun parçacıklara kütlelerini vererek evrenin bir arada tutulmasına nasıl yardımcı olduğunu gösteren çalışmasıyla 2013 yılında Nobel fizik ödülüne layık görülen 94 yaşındaki Higgs, Pazartesi günü Edinburgh’daki evinde hayatını kaybetti.
Ciddi anlamda 2008 yılında başlayan bir dizi deneyin ardından teorisi, 2012 yılında İsviçre’deki Cern’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısında çalışan fizikçiler tarafından kanıtlandı; Nobel ödülü, 1964’teki çalışmaları da keşfe doğrudan katkıda bulunan Belçikalı teorik fizikçi François Englert ile paylaşıldı.
Kraliyet Cemiyeti üyesi ve Onur Arkadaşı olan Higgs, profesyonel yaşamının büyük bir kısmını, 2012 yılında onuruna Higgs Teorik Fizik Merkezi’ni kuran Edinburgh Üniversitesi’nde geçirdi.
Üniversitenin müdürü Prof Peter Mathieson şunları söyledi: “Peter Higgs olağanüstü bir bireydi; vizyonu ve hayal gücü bizi çevreleyen dünyaya dair bilgimizi zenginleştiren gerçekten yetenekli bir bilim insanıydı.
“Onun öncü çalışmaları binlerce bilim adamını motive etti ve mirası, gelecek nesiller için çok daha fazlasına ilham vermeye devam edecek.”
Cern’in genel müdürü ve 2012’de Higgs parçacığının keşfedilmesine yardımcı olan Atlas deneyinin eski lideri Prof. Fabiola Gianotti şunları söyledi: “Parçacık fiziğine yaptığı olağanüstü katkıların yanı sıra Peter çok özel bir insandı, nadir görülen alçakgönüllü bir adamdı. harika bir öğretmen ve fiziği çok basit ve derin bir şekilde açıklayan biri.
“Cern’in tarihinin ve başarılarının önemli bir parçası onunla bağlantılı. Çok üzgünüm ve onu çok özleyeceğim.”
Parçacığın keşfinin duyurulmasından önceki akşam Peter, Cern’in eski teori başkanı John Ellis’in evinde küçük bir kutlamaya davet edildi. Ellis, Guardian’a “Parçacık fiziğinin devlerinden biri aramızdan ayrıldı” dedi. “Onun teorisi olmasaydı atomlar var olamazdı ve radyoaktivite, elektrik ve manyetizma kadar güçlü bir kuvvet olurdu.
“Kendi adını taşıyan parçacığın varlığına dair öngörüsü derin bir içgörüydü ve bunun 2012’de Cern’de keşfi, Evrenin çalışma şekline dair anlayışını doğrulayan önemli bir andı.”
Atlas işbirliğinin bir üyesi olan Jon Butterworth, Higgs’in “parçacık fiziği camiasının bir kahramanı” olduğunu söyledi.
“Bundan pek hoşlanmasa da, başarılarının kendisine getirdiği kamusal profili bilimin iyiliği için kullanma sorumluluğunu hissetti ve bunu birçok kez yaptı. Adını taşıyan parçacık belki de görünüşte soyut matematiksel fikirlerin ne kadar büyük fiziksel sonuçlar doğuran tahminler yapabildiğinin en çarpıcı örneğidir.”
Nobel’i ödüllendiren İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, o dönemde evrenin bilimsel anlayışını destekleyen standart fizik modelinin “özel bir parçacığın, Higgs parçacığının varlığına dayandığını” söylemişti. Bu parçacık, tüm uzayı dolduran görünmez bir alandan kaynaklanmaktadır.
“Evren boş görünse bile bu alan oradadır. O olmasaydı biz var olamazdık çünkü parçacıkların kütle kazanması alanla temastan kaynaklanır. Englert ve Higgs’in önerdiği teori bu süreci anlatıyor.”
Yaygaradan hoşlanmayan son derece utangaç bir adam olan Higgs, duyurunun yapıldığı gün Leith’te çorba ve alabalıkla sakin bir öğle yemeği yemek için evden ayrılmış, eve giderken ona haberi veren eski bir komşusu tarafından durdurulmuştu.
Newcastle upon Tyne’da doğan Higgs’in arkasında Chris ve Jonny adında iki oğlu, gelini Suzanne ve iki torunu var. Ayrıldığı dilbilim öğretmeni eşi Jody, 2008 yılında öldü.
