azı görüşlerine pek de katılmadığım
0:24
sanatçı bir arkadaşım var.
0:27
Bir çiçeği gösterip “Bak ne kadar güzel” dedi bir gün, katılıyorum.
0:30
Sonra dedi ki “Bir sanatçı olarak ben bunun ne kadar güzel olduğunu görebiliyorum,
0:35
ama sen bir bilim adamı olarak bunu parçalara ayırıyorsun ve duygusuz bir şeye dönüştürüyorsun”. Onun biraz üşütük olduğunu düşünüyorum.
0:42
Öncelikle, onun gördüğü güzellik herkese açık, diğer insanlara ve tabiki bana da. Kabul ediyorum
0:48
belki onun kadar estetik açıdan gelişmiş olmayabilirim,
0:52
ama bir çiçeğin güzelliğini takdir edebilirim.
0:56
Aynı zamanda, çicekte onun gördüğünden çok daha fazlasını görüyorum. İçindeki hücreleri hayal edebiliyorum,
1:01
karmaşık dinamikleri, ki bunlar da belli güzelliklere sahip.
1:05
Demek istiyorumki, güzellik sadece bir santimetrelik boyutta değil, daha küçük boyutlarda da mevcut.
1:11
İç yapı, ve işlemler, renker ve çiçeğin böcekleri çekmek için
1:19
nasıl evrimleştiği, bu ilgi çekici.
1:23
Bu böcekler renkleri görebilir demek.
1:26
Bu bir soru uyandırıyor. Estetik duygu düşük formlarda da var mı… Estetik olmasının sebebi ne…
1:33
Bilimin ve bilginin heyecanı artırdığı, her türlü ilginç soru,
1:41
ve çiçeğin güzemi. Bu sadece güzelliği arttıryor. Nasıl azattığını anlayamıyorum.
1:51
Biz neyiz, nereye gidiyoruz, evrenin anlamı ne, ve bunun gibi inanılmaz
1:55
sorulara bilimin cevap vermesini beklerken hayal kırıklığına uğrayıp, bu problemlere
2:01
bazı mistik cevaplar arayabilirsiniz. Bilimde bütün amaç anlamakken, bilim adamları
2:06
mistik bir cevabı nasıl kabul eder, bilemiyorum. Neyse, bunu boşverelim, yani ben anlayamıyorum.
2:12
Herneyse, eğer düşünürseniz… Yani benim düşüncem şu ki, keşvediyoruz, bu dünya hakkında öğrenebileceğimiz
2:19
herşeyi bulmaya çalışyoruz.
2:22
İnsanlar bana “Fiziğin en temel kurallarını mı arıyorsun?”diyor
2:26
Hayır aramıyorum. Ben sadece bu dünya hakkında daha çok şey öğrenmeye çalışyorum, ve eğer herşeyi açıklayan
2:30
basit temel bir kanun varsa, olsun.
2:33
Keşvetmesi çok güzel bişey olur. Eğer milyonlarca katmanı olan bir soğan gibiyse
2:37
ve katmanlara bakmaktan sıkılıp yorulursak, o zaman öyle olur.
2:41
Ama sonuç ne olursa olsun, doğa orada ve orada olduğu gibi keşvedilecek.
2:46
O yüzden doğayı araştırırken, daha fazlasını bulmak dışında neyi yapmaya
2:51
çalıştığımıza önceden karar vermemeliyiz.
2:53
Bakın birşey var: Ben şüphe ve belirsizlikle yaşıyabilirim.
3:01
Bence bilmeyerek yaşamak, yanlış olabilecek cevaplarla yaşamaktan çok daha ilgi çekici.
3:08
Farklı şeyler için ortalama cevaplarım, olası inançlarım ve farklı seviyelerde kesinliğim var.
3:12
Ama hiçbir şeyden kesinlikle emin değilim,
3:15
ve bilmediğim birçok şey var.
3:18
Ama bir cevaba sahip olmak zorunda değilim. Bişeyleri bilmemekten korku duymuyorum,
3:24
gizemli bir evrende herhangi bir amacı olmadan kaybolmaktan, söyleyebileceğim kadarıyla
3:30
zaten durum bu, herhalde. Bu beni korkutmuyor.
3:34
Ve bu yüzden evrenle ilişkimiz hakkında
3:38
uydurulmuş özel hikayelerin hiçbirine inanmıyorum. Çünkü bana
3:48
çok basit, çok bağlantılı… çok yerel, çok bölgesel geliyor. Dünya, dünyaya geliyor.
3:55
Tanrının bir biçimi dünyaya geldi, diyor bakın…
4:00
Ve etrafınıza uzaklara bir bakın, hiç orantılı değil.
4:07
Herneyse, tartışmanın bir anlamı yok, tartışamam. Demeye çalıştığım şey:
4:10
Bilimsel görüş, babamın görüşü, gerçek olan ve geçek olmayan şeyleri aramamız gerektiği.
4:15
Şüphe duymaya başladığın zaman, ki bence şüphe duymak ve sormak ruhumun en temek parcası,
4:25
şüphe duyduğun ve sorduğun zaman, inanmak biraz daha zor oluyor.