TETİKLEYİCİLER HAKKINDAKİ HARİKA ŞEY

1932 yılında parçacık fizikçisi olduğunuzu hayal edin. Parçacıkların izlerini gösterebileceğiniz bir bulut odanız var ve daha sonra analiz etmek için bu izleri sahip olduğunuz bir tetikleyici ile yakalıyorsunuz. İzler...

1932 yılında parçacık fizikçisi olduğunuzu hayal edin. Parçacıkların izlerini gösterebileceğiniz bir bulut odanız var ve daha sonra analiz etmek için bu izleri sahip olduğunuz bir tetikleyici ile yakalıyorsunuz. İzler göründüğünde, bir fotoğraf çekmek için aygıtı nasıl kurarsınız?

İlk önce, parmaklarınız ile çok hızlı olmayı denemelisiniz ama izler bir saniyenin çeyreğinde belirirken siz birçoğuna yakın izi kaçıracaksınız. Vazgeçmeli ve rastgele bir şekilde resimler çekmelisiniz, çünkü sadece zamanın bazı fraksiyonlarında şanslı olacaksınız. Doğal olarak, bu tutumsuz süreç eğer aradığınız olayın türü nadir ise çalışmıyor. Ayrıca objektif kapağını açık bırakır ve uzun süreli aralıkla görünen bir şey için filme maruz kalabilirsiniz. Tüm olaylar aynı resim içinde üst üste olacaktır ve bunları değerlendirmek daha zor olacaktır.

Şimdi başka bir donanım parçasına sahip olduğunuzu düşünelim: Geiger sayacı. Bu alet yüklü bir parçacığın sayaçtan geçtiği her zamanda bir elektrik sinyali yayınlar. Blackett ve Occhialini adında iki fizikçi, kendi bulut odalarını Geiger sayaçları ile çevreledi ve bulut odasını tetiklemek ve fotoğrafını çekmek için elektrik sinyallerini kullandı. Bu tür cihazlar bugünün dedektörleri için oldukça önemlidir.CMS gibi deneyler sadece milyonda bir olan çarpışmaları kaydeder – kalanlar daha fazla analiz için kaybolur. Ayrılan protonların çarpışmaları yeni parçacıklar üretmez ama bunlar çarpışmalardan 10 milyar kat daha sık olarak Higgs bozonunu üreten çarpışmalardan daha yaygındır, bu yüzden tetikleyicilerin son derece seçici olması gerekir.

Blackett ve Occhialini’nin orijinal tetikleyici sistemi biri bulut odasının altında diğeri ise üzerinde olmak üzere iki Geiger sayacına bağlıdır. Her bir Geiger sayacı gürültülüdür ve bu nedenle kötü resimler çekmeye yatkındır ama her iki sayacı yanlışlıkla da olsa aynı anda tetiklemek mümkün değildir. İki elektronik sinyal eğer her iki sayaç tetiklenmişse sadece kayıtlı bir devreden geçer.

Bugün, tetikleyiciler kompleks yollarla milyonlarca data kanallarını birleştiriyor ama ana fikir hala aynı. Olaylar eğer sinyallar bitişik dedektörlerde sıralanmışsa seçili olmalıdır. İstenilen geometrik desenler hızlı, kaba değerler için mikroçiplere kodlanmıştır ve daha sonra bunlar ayrıntılı olarak daha yavaş kararlar oluşturan bilgisayar çiftlikleri kullanarak hesaplanır.

Modern tetikleyici filtresi bir boru hattına benzer: mikroçipler saniyede on milyonlarda karar vermek için yapılır ve bilgisayar çiftliğinde saniyede yüz binlerce aday geçer. Buna karşılık Google’ın bilgi işlem çiftliği saniyede 40.000 arama sorgulama işler.

Kaynak:
https://www.fnal.gov/pub/today/archive/archive_2015/today15-06-25.html

Kategori
Parçacık FiziğiTeori

Lisans öğrenimini Celal Bayar Üniversitesi Fizik Bölümünde tamamladı. Yazarımız Celal Bayar üniversitesinde Yüksek Lisans eğitimini Yüksek Enerji Fiziği alanında devam ettirmekte olup , LHCb deneyinde kullanılan proton demetlerinin yoğunluk hesaplaması konusunda tez çalışması yapmaktadır.
ETKİNLİKLER

There are no upcoming events.

TWİTTER

Benzer Yazılar

  • Proton Yük Çapı Bulmacası

    “Proton yük yarıçapı bulmacası”, protonun yük yarıçapının farklı yöntemler kullanılarak ölçülen değerlerindeki tutarsızlığı ifade eder. Proton yük yarıçapı son yıllarda parçacık fiziğinde önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir. Proton yük...
  • Kuantum Elektrodinamiğinde Lamb Kayması

      Lamb kayması, kuantum elektrodinamiğinde (QED) hidrojen atomundaki elektronun enerji seviyelerinde kuantum dalgalanmaları nedeniyle meydana gelen bir düzeltmedir. 1947 yılında Willis Lamb ve Robert Retherford tarafından keşfedilmiştir. Bu olay,...
  • Fiziğin Evrensel Sabitlerini Keşfetmek: Parçacık Veri Grubu’ndan Gelen İçgörüler

    Fizik, evrenin davranışını yöneten temel prensipleri ortaya çıkarmayı amaçlayan bir disiplindir. Bu arayışın merkezinde, gerçekliğin temel taşlarını oluşturan sabitleri anlamak yatar. Bu sabitler, fizik yasalarının temeli olan kayalık zemin...
  • Manyetik Alan: Doğanın Gizemli Gücü

    Manyetizma, insanlık tarihinde binlerce yıldır bilinen ve kullanılan bir kavramdır. Antik çağlardan beri manyetik taşlar ve mıknatıslar insanların dikkatini çekmiş ve ilgisini uyandırmıştır. Ancak, manyetik alanın doğası ve etkileri...