Neden Dünya’daki Tehlikeli Çöpleri Güneş’e Göndermiyoruz ?

On binlerce yıl boyunca insanoğlunun ürettiği atıkların yeryüzünde oluşturduğu en büyük problem salgın hastalıklar oldu. Ancak, insanoğlunun Dünya üzerindeki nüfusu ve teknolojik becerileri arttıkça, üretilen atıkları yönetme problemi baş...

On binlerce yıl boyunca insanoğlunun ürettiği atıkların yeryüzünde oluşturduğu en büyük problem salgın hastalıklar oldu. Ancak, insanoğlunun Dünya üzerindeki nüfusu ve teknolojik becerileri arttıkça, üretilen atıkları yönetme problemi baş gösterdi. Bu çöpleri Güneş’e göndermenin çok iyi bir çözüm olduğunu düşünebilirsiniz, ancak bunu asla başaramayacağız. Neden mi? işte  Nedeni: 

Şu  anda Dünya 7 milyardan biraz daha fazla insana ev sahipliği yapıyor. Son yüzyılda, bizi Dünya’ya zincirleyen yerçekimi kuvvetini yenerek, uzaya çıkmayı başardık. Yeraltından nadir bulunan mineral ve elementleri çıkarıp onları işleyerek, nükleer teknolojiler ve yeni teknolojiler geliştirdik.

Bu yeni teknolojiler her ne kadar Dünyamızı değiştirip,  yaşam kalitemizi arttırsa da, birçok negatif yan etkileri de beraberinde getirdi. Şu an, ormanları yok etme, atmosferi kirletme ve okyanusları asitleştirme gibi bir çok farklı şekillerde çevreye büyük zararlar verme kapasitesine sahibiz. Eğer çevreye verdiğimiz zararlar durdurulabilir ise, Dünya kendi kendini zamanla tamir edebilir. Fakat, bu problemlerden bazılarının kısa zaman içerisinde kendi kendine düzelmesi imkansızdır. En tehlikeli ve uzun süreli çevreyi kirleten atıklardan nükleer atıklar, tehlikeli kimyasallar, biyolojik ve plastik atıklar çevreye yanlış yollardan  karışırsa, yeryüzündeki canlılara çok büyük zararlar verebilir. 

Diyebilirsiniz ki, bu atıklardan en kötülerini Superman IV filminde olduğu gibi bir rokete yükleyip Güneş’e gönderebiliriz. Fizik yönünden baktığımıza bunu yapabiliriz. 

Ancak, bunu yapmalı mıyız? Bu tamamen farklı bir hikaye ve bu hikaye Dünya ve Güneş sisteminde yer çekiminin nasıl çalıştığı ile başlar. Gezegenimiz tarafından uygulanan yerçekimi kuvveti Dünya’nın merkezinden ne kadar uzak olduğumuza bağlıdır ve üzerindeki ve yakınındaki tüm nesneleri aşağı doğru sabit bir şekilde ivmelendirmektedir. 

Ancak, yeterince hızlı hareket edilirse iki önemli eşik aşılabilir: 

  1. Dünya ile çarpışmamak için gerekli yörünge hızı eşiği: 7.9 km/s 
  2. Dünya’nın yerçekiminden kaçmak için gerekli hız eşiği: 11.2 km/s

Neyse ki roketler sayesinde  bu hız eşikleri geçilebilir. Roketleri Dünyanin yörüngesine yerleştirmek için en azından, az önce bahsettiğimiz hız eşiklerine ulaşmamız gerekir. İnsanoğlu bunu 1950’li yıllardan beri gerçekleştirmektedir. 

Dünya Güneş etrafında saatte 30 km/s hızla dönmektedir. Bu demek oluyor ki Dünya’daki yerçekiminden kaçsak bile kendimizi Güneş’in etrafında eliptik bir yörüngede bulacağız. 

Dünya üzerinde sadece Dünya’nın kütle çekimi etkilidir diye düşünebilirsiniz. Ancak, bunun aksine Güneş’in kütle çekimi Dünya’nın kütle çekiminden çok daha güçlüdür. Bunu hissetmememizin nedeni, Dünya ve Dünya üzerindeki her şeyin aynı oranda ivmelenmesinden kaynaklanmaktadır.  

Dünya’nın yerçekiminden kurtulduğumuzda, kendimizi hala ortalama 30 km/s hızla 150 milyon km uzaklıkta Güneş’in etrafında bir yörüngede buluruz. Güneş sisteminden kaçabilmek için hızımızı 12 km/s daha artırmamız gerekir.  

Fakat ters yönde Güneş’e doğru ilerlemek istersek, karşımıza önemli bir sorun çıkar: sabit bir yörüngeden Güneş’e çarpabilecegimiz yakın bir yörüngeye geçmek için yeteri kadar kinetik enerji kaybetmemiz gerekir. Bunun başarmanın iki yolu var: 

  1. Yeteri kadar yakıt götürerek yüklü uzay aracını yavaşlatmak ve daha sonra aracın  serbest düşme ile Güneş’e doğru düşmesine izin vermek.
  2. Güneşe yakın gezegenler (Dünya, Venüs ve Merkür) etrafında yeteri kadar yakın geçişler gerçekleştirmek ve sonunda Güneş’e yeteri kadar yaklaşarak çarpışmasını sağlamak.  

İlk seçenek çok fazla yakıt gerektirdiğinden şu anda var olan teknoloji ile pratik olarak gerçekleştirmek imkansızdır. Hem roketin yükünü hemde yakıtı taşımak için şu ana kadar yaptığımız roketlerden çok daha büyük ve güçlü roketler kullanmamız gerekir. Bunun yerine ikinci metodu kullanabiliriz. İkinci metodu daha önce birkaç uzay aracında başarılı bir şekilde kullandık.

 

Bunu göz önüne aldığımızda teknolojik olarak yapılabilir olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak, bunu asla yapmayacağız. Neden mi? Şu  anda bunun için üç önemli neden var :

  1. Roketi uzaya fırlatırken oluşabilecek bir kaza, rokete yüklenen bütün tehlikeli atıkların Dünya’ya kontrolsüz bir şekilde dağılmasına neden olabilir. 
  2. Enerji olarak, atıkları Güneş sisteminin dışına atmak, Güneş’e göndermekten daha ucuz.
  3.  Bunu yapmak istesek bile, şu andaki teknoloji ile ekonomik yönden çok yüksek maliyetlere yol açar. 

 

Şimdiye kadar Dünya’daki en başarılı uzaya fırlatma sistemi olan Soyuz’un başarı oranı %97’dir . Ancak %2 yada %3 lük bir kaza oranı ile bile bu kadar tehlikeli atıkların uzaya fırlatma anında oluşabilecek bir kaza insanoğlu için iyi bir senaryo ile sonuçlanmaz. Risk çok yüksek. 

Sadece ABD’de 60 000 ton nükleer atığın olduğunu düşündüğümüzde, bunu taşımak için yaklaşık 8600 tane Soyuz roketi kullanmak gerekir. Bunun maliyeti yaklaşık olarak 1 trilyon dolardır.  

Bu yüzden atıklarımızı Güneş’e fırlatma fikrini ancak bilim kurgu filmlerinde göreceğiz. 

 

Çeviri  Kaynağı: Forbes

Kategori
AstronomiBilimde Bu HaftaBiliyor musunuz?BÜLTENÇevreFizik

Dr. Atac lisans eğitimini Karadeniz Teknik Üniversitesinde aldı. Doktora derecesini 2017 yılında Temple Üniversitesinde, Coulomb Sum Rule adı verilen Deney üzerinde çalışarak elde etti. Şu an Temple Üniversitesinde Research Assistant Professor olarak çalışmaktadır. Dr. Atac ayrıca Fizik Akademisi’nin kurucusudur.
Henüz Yorum Yok

Cevap Yaz

ETKİNLİKLER
May
11
Cts
2024
all-day Yoğun Madde Fiziği – İzmir Topla... @ İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova kampüsünde M-Blok M01 Amfisi
Yoğun Madde Fiziği – İzmir Topla... @ İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova kampüsünde M-Blok M01 Amfisi
May 11 – May 12 all-day
Yoğun Madde Fiziği - İzmir Toplantısı 2024 @ İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova kampüsünde M-Blok M01 Amfisi | İzmir | Türkiye
Yoğun Madde Fiziği – İzmir Toplantıları 2012 yılından beri ilkbahar aylarında yapılmaktadır. İzmir üniversiteleri arasında dönüşümlü yapılması öngörülen bu toplantılar İYTE dışında bu yıl ilk kez İzmir Ekonomi Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek. Bir gün süren etkinlikte, yoğun madde fiziği alanındaki güncel araştırmaların sunulduğu davetli konuşmaların yanısıra, kısa sözlü sunumlar ve poster oturumu yer alacak. Katılımcı sözlü sunumları ve poster sunumu başvuruları için geniş özet dosyalarının kayıt sırasında gönderilmesi gereklidir. Başvuru için son tarih: 23 Nisan 2024. Toplantıya katılım ücretsizdir ancak kayıt olunması zorunludur.   Davetli Konuşmacılar : Serkan ATEŞ İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Katı Hal Kuantum Işık Kaynaklarının Polarizasyon Dinamiği Deniz AYBAŞ TÜMTÜRK Bilkent Üniversitesi Alkali Atomlarla Hassas Manyetik Alan Ölçümleri Zafer GEDİK Sabancı Üniversitesi “Eşlenik” Josephson Etkisi Gül GÜLPINAR Dokuz Eylül Üniversitesi Düzensiz[...]
May
30
Per
2024
all-day 1. Uluslararası Deneysel ve Hesa... @ Türk Hava Kurumu Üniversitesi
1. Uluslararası Deneysel ve Hesa... @ Türk Hava Kurumu Üniversitesi
May 30 – May 31 all-day
1. Uluslararası Deneysel ve Hesaplamalı Mühendislik Bilimleri Konferansı  (ICECES 2024) @ Türk Hava Kurumu Üniversitesi | Ankara | Türkiye
ICECES 2024, mühendislik bilimlerinin dinamik yapısı içinde, öncü teknolojiler ve inovasyon için işbirliği ve keşiflerin ışığı olarak ortaya çıkıyor. Türk Hava Kurumu Üniversitesi tarafından 30-31 Mayıs 2024 tarihlerinde düzenlenen bu çığır açan konferans, yenilikçi araştırmaları, düşündürücü tartışmaları ve dönüştürücü fikirleri bir araya getirmeyi vaat ediyor. Konferans boyunca sektör liderlerinin yer aldığı paneller, davetli konuşmacıların görüşlerini paylaşacağı özel oturumlar ve seçkin araştırmacıların bildiri ve poster sunumlarının yer aldığı bölümler aracılığıyla mühendislik alanındaki en son yenilik ve teknolojiler hakkında bilgi edinebileceksiniz. ICECES’24 KONFERANS KONULARI Makine Mühendisliği: CAD/CAM ve İmalat Enerji sistemleri Malzeme bilimi ve kompozitler Robotik ve Kontrol Termo-Akışkan bilimleri   Endüstri Mühendisliği: Modelleme ve Simülasyon Üretim Planlama ve Kontrol Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi Mühendislikte İstatistik Uygulamaları Stokastik süreçler Optimizasyon Çok[...]
Haz
5
Çar
2024
all-day Deneyimsel Nükleer Astrofizik Ul... @ Adana
Deneyimsel Nükleer Astrofizik Ul... @ Adana
Haz 5 – Haz 6 all-day
Deneyimsel Nükleer Astrofizik Uluslararası Konferansı @ Adana | Adana | Adana | Türkiye
  Sizi, 5-6 Haziran 2024 tarihlerinde Adana, Türkiye’de gerçekleşecek olan Deneyimsel Nükleer Astrofizik Uluslararası Konferansı (ICENA-24) konferansına katılmaya davet etmekten büyük heyecan duyuyoruz. Etkinlik, dünya çapındaki önde gelen uzmanları, düşündürücü tartışmaları ve çeşitli ülkelerden katılımcıları bir araya getirecek. 500’den fazla katılımcının beklenmesiyle, konferans, ağ kurma ve profesyonel gelişim için geniş fırsatlar sunacaktır. Konferans, anahtar konuşmalar, sözlü sunumlar, poster oturumları, sempozyumlar ve atölye çalışmaları dahil olmak üzere geniş bir oturum yelpazesine sahip olacaktır. Konuşmacılarımız arasında akademisyenler, öğrenciler, araştırmacılar ve endüstri profesyonelleri bulunmaktadır, bu da dinamik ve etkileşimli bir ortam oluşturur. Katılımcılar, tartışmalara aktif olarak katılma, alanlarında diğerleriyle bağlantı kurma, en son araştırmaları ve keşifleri öğrenme ve süregelen zorluklara çözüm arama fırsatına sahip olacaklar. Ayrıca, konferans, teorik çalışmalar ile pratik uygulamalar arasındaki[...]
Eyl
29
Paz
2024
all-day 3. Uluslararası Nükleer Teori Ça... @ Mirage park otel
3. Uluslararası Nükleer Teori Ça... @ Mirage park otel
Eyl 29 – Eki 5 all-day
3. Uluslararası Nükleer Teori Çalıştayı @ Mirage park otel | Antalya | Türkiye
3. Uluslararası Nükleer Teori Çalıştayı “Göreceli İyon Çarpışmalarında Çekirdek ve Hiperçekirdekler”  29. Eylül (varış günü) ile 5. Ekim (ayrış günü) 2024 (6 gece) tarihleri ​​arasında Antalya, Türkiye’de gerçekleştirilecektir. INTW-2024’ün amacı, nükleer fizik ve ilgili alanlardaki araştırmacılar arasında yeni bilimsel gelişmeler ve fizik sınırlarının damlama hatları hakkında tartışmalar ve işbirlikleri için uluslararası bir forum sağlamaktır. FAIR tesisinde özellikle Nükleer Astrofizik programı ile HADES ve CBM fiziği konularıyla ilgili faaliyetlerin odağında bu sorular yer alıyor. Nükleer fizikteki teorik ve deneysel gelişmeler, çekirdek/hiperçekirdeklerin üretimi, yapısı, bozunması ve oluşumu, laboratuvarlarda ve evrende nükleer parçalanma süreçleri, nükleer astrofizik, nükleer fiziğin uygulamalarına odaklanılacaktır. INTW-2024, Selçuk Üniversitesi, JW Goethe Üniversitesi ve Hesse Helmholtz Araştırma Akademisi FAIR (HFHF) tarafından ortaklaşa düzenleniyor. Goethe Üniversitesi, HFHF ve Selçuk Üniversitesi’nin (124N001) mali[...]
TWİTTER

Benzer Yazılar

  • 2024 Dünya Günü: Bilmemiz Gereken Her şey

    Dünya’nın dört bir yanındaki milyonlarca insan, Dünya Günü’nü kutlamak için bir araya geliyor. Dünya Günü, küresel bir etkinlik olup her yıl 22 Nisan’da kutlanır. Aynı zamanda Uluslararası Toprak Ana...
  • Kuantum Bilgisayarları: Geleceğin Teknolojisi

    Teknoloji dünyasında büyük bir devrimin eşiğindeyiz: kuantum bilgisayarları. Geleneksel bilgisayarlarımızın sınırlarını zorlayan bu yeni teknoloji, hesaplama gücü ve problem çözme yetenekleriyle bilim dünyasını heyecanlandırıyor. Peki, kuantum bilgisayarları nedir ve...
  • Niels Bohr

    Niels Bohr Kopenhag, Danimarka'da doğmuş ve eğitimini almıştır. Hayatı boyunca Kopenhag'da yaşamış, çalışmış ve orada vefat etmiştir. Ancak bilim ve tarih üzerindeki etkisi dünya çapındaydı. Profesyonel çalışmaları ve kişisel...
  • Higgs bozonunu öneren fizikçi Peter Higgs, 94 yaşında öldü

    Parçacığın evreni bir arada tutmaya nasıl yardımcı olduğunu gösteren Nobel ödüllü fizikçi, Edinburgh’daki evinde öldü. Higgs bozonu olarak bilinen yeni bir parçacığı öneren Nobel ödüllü fizikçi Peter Higgs hayatını kaybetti. 1964...