Hepimiz Hubble Uzay Teleskobu ve ortaya çıkardığı mükemmel keşiflerin farkındayız. Bir kaç yıl sonra fırlatılacak James Webb Uzay Teleskobu tarafından ortaya çıkarılacak sonuçları da merakla bekliyoruz. Ancak çoğumuz bunu okurken ,insanlığa büyük katkıları bulunan ve türümüzün geleceğinin anahtarını elinde tutabilen eşi benzeri olmayan uzay teleskobunun tam olarak farkında değiliz.
O halde Kepler Uzay Teleskobu olarak bilinen Kepler Uzay Aracı ve insanlığa katkılarından biraz bahsedelim.
Ünlü Alman astronom Johannes Kepler’ den ismini alan bu uzay aracı, 7 Mart 2009 tarihinde uzaya fırlatıldı. Bu uzay aracının tek görevi, galaksimiz içindeki Dünya benzeri gezegenleri (başka yıldız sistemlerinin yörüngelerindeki gezegenler) bulmaktır. Kepler’ in katkıları sayesinde binlerce Dünya benzeri gezegenler keşfettik. Aşağıda keşfedilen gezegenler içerisinde , en tuhaf ve en ilginç bazılarının bir listesini derledik.
Süper Kütleli Gezegen
19 ekim 2009 tarihinde “High Accuracy Radial Velocity Planet Searcher”(Yüksek Doğrulukta radyal hız gezegen keşfedici ) (HARPS) arkasındaki ekip, bu teleskobun 32 tane yeni Dünya benzeri gezegen keşfettiğini ortaya çıkardı. Bu gezegenlerden biri, Gliese 667C yıldızının yörüngesinde dönmektedir. Gliese 667C üçlü yıldız sistemindeki üç yıldızdan biridir. Bu gezegen Dünya’ dan 6 kat daha büyük kütleye sahiptir , ayrıca Güneş ve Dünya’yı ayıran mesafenin sadece 1/20’ si kadar mesafede ,düşük kütleli bir yıldızın yörüngesinde dönerken bulundu. Kendinizi bu kayalık Dünya üzerinde yürümeye çalışırken hayal edin…
Evrende Bilinen En Karanlık Gezegen
TrES-2b gezegeni kömürden daha karadır. Bu gezegen kendi yıldızından aldığı ışığın %1’ inden daha azını yansıtır. Bu gezegen yaklaşık 4.8 milyon km’lik bir mesafede, yıldızının yörüngesinde döner (yani Merkür’ un Güneşimize en yakın olduğu mesafeden 9 kat daha yakın). Sonuç olarak, 1800 F (980 C) lik bir sıcaklığa sahiptir. Ancak ışığı geri vermeyi reddediyor. Peki neden? Bu hala bir gizem olarak duruyor.
Plazma Suyundan oluşan Gezegen
Gliese 1214 b olarak bilinen gezegen, Dünya ve Güneş sisteminin buz devleri (Uranüs ve Neptün) arasında bir yerde yer alan yabancı bir gezegendir. Ancak sadece buzdan oluşmuştur. Atmosferi zengin bir su örtüsü ile kaplıdır. Umut verici gibi duruyor ,değil mi? İlk bakışta, belki. Bol suya sahip devasa bir gezegendir; ancak bu gezegen suyun tuhaf bir plazma formunu içeriyor gibi görünüyor. Aşırı basınç ve ısı nedeniyle burada bulunan su, süper-kritik bir sıvıdır. Bu durum ,kritik noktanın üstünde bir sıcaklık ve basınçta (belirgin bir sıvı ve gaz fazları yoktur) var olan herhangi bir madde olarak tanımlanmaktadır.
Dünya Benzeri Gezegen
Astronomlar 2012 yılında, Dünya’ dan yaklaşık 4 ışık yılı uzaklıkta olan, Alpha Centauri sistemindeki yıldızların yörüngesinde dönen bir gezegenin varlığına dair kanıtlar keşfetti. Gezegen yaklaşık olarak Dünya’ dan 1.13 kat daha fazla kütleye sahiptir. Bu, Dünya’nın kütlesine inanılmaz şekilde en yakın kütleye sahip gezegen, olduğu anlamına geliyor. Bu, çok küçükte olsa bizi Dünya 2.0’ ı bulmaya daha da yakınlaştırıyor.
İnanılmaz Derecede Kısa Bir Yörünge
Dünya’ dan 6.000 ışık yılının biraz üzerindeki Yay takım yıldızında yer alan, küçük ve gösterişsiz kırmızı bir cüce yıldız bulunmaktadır. Bu küçük yıldız şaşırtıcı bir gezegene ev sahipliği eder. Sweeps-10 yanan güneş yüzeyinden sadece 745.000 millik (yaklaşık 12 milyon km) bir yörüngede döner. Dünya ile karşılaştırırsak, Dünya Güneş’ten 93 milyon millik (150 milyon km) bir uzaklıktadır. Yörüngede durabilmesi ve yıldızı tarafından yok edilmeden kendisini korumak için müthiş hızlarda hareket etmek zorundadır. Sonuç olarak, şimdiye kadar bilinen tüm gezegenler içinde en kısa yörünge süresinden birine sahiptir (10 saat).
Çılgın Astreoidlere Sahip Yabancı Bir Dünya
Dünya’ dan kozmosun oldukça iyi bir görünümü olduğunu düşünüyorsanız, HD 69830 c üzerinde yaşadığınızı hayal edin. 2015 yılında bu sistemde bir moloz diski olduğu keşfedildi; Kendi güneş sistemimizin asteroid kuşağında bulunan miktardan daha önemli ölçüde toz ve kaya içeren bir disk. Aslında, yeni keşfedilen asteroid kuşağı, Mars ve Jüpiter arasında bulunandan yaklaşık 20 kat daha büyüktür. Ayrıca, HD69830 c ‘ye olan mesafe, Güneş sistemimizdeki asteroid kuşağının Dünya’ ya olan mesafesinden on kat daha yakındır. Bu bazı inanılmaz görüntüler sağlayabilir.
Yo-yo Gezegeni
Kuğu takım yıldızında Plüton’ un yörüngesine neredeyse normal bir görünüm kazandıran bir gezegen vardır. Bu sistemdeki üç yıldızın gravitasyonel etkileşimleri nedeniyle 16 Cygni B zorlu bir yörüngeye sahiptir. Bu gezegenin eksantrik yörüngesini açıklamanın en iyi yolu bir Yo-yo’ yu incelemektir. Her yıl gezegen, güneş yüzeyine yaklaşık 25 milyon millik (40 milyon km) bir mesafeden geçerek yıldıza doğru hızla yuvarlanır. Yani, Merkür’ den yaklaşık bir milyon mil uzaklıkta ve korkutucu derecede sıcak bir yerde. Sonra, 16 Cygni B’ den (sistemin oldukça soğuk bir parçası olan Jüpiter’in yörüngesine eşdeğer bir mesafe) 200 milyon mil daha uzak bir noktaya ulaşan ,uzak güneş sistemi içine doğru sapar.
Kaynak:
http://sci-techuniverse.blogspot.com.tr/2015/06/7-strangest-and-most-amazing-alien.html