Perseverance keşif aracı, eski yaşama dair bulgular araştıracak ve ileriki yıllarda Dünya’ya döndüğünde araştırılması için örnekler depolayacak.
NASA’nın Perseverance aracının tek görevi Kızıl gezegeni keşfetmek değil. Yaşam izi arayan bu robot aynı zamanda her şey plana göre giderse Mars’a dair birçok bilginin Dünya’ya on yıl kadar bir sürede ulaştırılmasına yardımcı olacaktır.
NASA’nın 2.7 milyar dolarlık Mars 2020 görevinin merkezinde yer alan Perseverance Projesi, 18 Şubat 2021 tarihinde Kızıl gezegenin Jezero Kraterine iniş yaptı. Tamamen çalışmaya başladıktan sonra, araba büyüklüğündeki robot, geçmişteki mikrobik yaşamın bulgularını arayacak ve diğer iddialı görevlerin yanı sıra Dünya’ya dönüşü için birkaç düzine örnek toplayacak.
Perseverance iniş yapmadan kısa bir süre önce NASA yetkilisi Steve Jurczyk, Space.com’a “Ne bilime ne de teknolojiye çok fazla katkıda bulunacak bir görev olduğunu sanmıyorum.” şeklinde açıklama yaptı. “Gerçekten şaşırtıcı olacak.”
Eğer Perseverance size tanıdık geliyorsa, bunun nedeni keşif robotunun büyük ölçüde kendinden önceki Mars Bilim Laboratuvarının (Mars Science Laboratory) Curiosity keşif aracına dayanmasıdır. Bu keşif aracı Ağustos 2012’de iniş yapmıştır ve bugün hala görevini iyi bir şekilde sürdürmektedir.
Curiosity gibi, Perseverance keşif aracının üretimi de NASA’nın Pasadena, Kaliforniya’daki Jet İtki Laboratuvarı’nda mühendisler ve bilim insanları tarafından gerçekleştirildi. Ajans yetkilileri, Perseverance’ın kütlesinin yaklaşık %85’inin Curiosity’nin donanımından baz alınarak oluşturulduğunu ve bu durumun NASA’nın zaman ve paradan tasarruf ettiğini ayrıca riski de büyük ölçüde azalttığını söyledi.
Perseverance robotik kolu dahil olmaksızın yaklaşık 3 metre uzunluğunda, 2.7 metre genişliğinde ve 2.2 metre boyundadır. 1.025 kilogram olan Perseverance kompakt bir arabadan daha hafiftir.
Curiosity gibi, Perseverance da dikdörtgen bir gövdeye, altı tekerleğe, robotik bir kola, kameralara, bilimsel malzemelere ve kayaları örneklemek için bir matkaba sahiptir. Ancak bu malzemeler, Curiosity aracındaki viteslerden oldukça farklıdır, çünkü iki gezginin farklı hedefleri vardır. Curiosity’nin temel görevi, eski zamanlardaki Mars’ın yaşanabilirliğini değerlendirmek iken Perseverance’ın görevi ise eski zamanlardaki Marslılar hakkında kanıt aramaktır.
NASA’nın Perseverance Programı Yöneticisi George Tahu, “Perseverance’ın yedi malzemesi, yeni teknoloji için bir kanıt alanı olan MSL’in başarısına dayanıyor.” dedi. “Bu malzemeler, bilimsel verileri daha önce yapılması mümkün olmayan şekillerde toplayacak.”
Perseverance aynı zamanda Curiosity ile aynı kalkış, alçalma ve iniş (EDL) stratejisini kullanmıştır. Her iki gezgin de Mars atmosferine muazzam hızlarda çarptı ve sürtünme onları yeterince yavaşlattıktan sonra süper sonik bir paraşüt inişlerini gerçekleştirdi. En son olarak roketle çalışan bir “gök vinci” ile kablolar üstünde kırmızı toprağa hafifçe indirilmişlerdir.
Ancak Perseverance, Curiosity’nin sahip olmadığı bazı EDL (Entry, Descent and Landing) yükseltmelerine sahipti. Örneğin, NASA’nın Mars 2020 görevini yöneten Güney Kaliforniya’daki Jet İtki Laboratuvarı, Terrain Relative Navigation (Arazi Göreceli Navigasyon) adı verilen yeni iniş teknolojisi geliştirdi. Gezgin, Mars’ın atmosferine inerken, araziyi önceden yüklenmiş arazi haritalarıyla karşılaştırmak için bir bilgisayar kullandı, kendisini güvenli bir iniş alanına yönlendirdi ve aşağı inerken düzeltmeler yaptı.
Menzil tetikleyicisi olarak bilinen bir başka yeni özellik, süper sonik paraşütün ne zaman açılacağını belirlemek için konum ve hız bilgilerini kullandı ve iniş elipsini yarıdan fazla daralttı.
Jet İtki Laboratuvarı’dan Perseverance’ın ELD lideri olan Al Chen, “Arazi Göreceli Navigasyon, Curiosity için keşfedilmesi çok riskli olduğu düşünülen konumlara gitmemizi sağlıyor” dedi. “Menzil tetikleyicisi, bilimsel açıdan ilgi çekici alanlara daha yakın iniş yapmamıza ve gezginin yolculuğunda – potansiyel olarak bir yıl kadar – kilometreleri kısaltmamıza olanak sağlıyor.”
Perseverance, ilk Mars keşif aracından yaklaşık beş kat daha fazla kameraya sahiptir. 1997’de inen Sojourner, sadece beş kameraya sahipti ve 2004’te kızıl toprağa çarpan ikiz uzay robotu olan Spirit ve Opportunity, onar kameraya sahipti. Curiosity 17 kameraya sahiptir.
Perseverance ise 23 kameraya sahiptir. Kameraların çoğu, gezginin Mars’a gelişini filme aldı. Aracın inişini eşi benzeri görülmemiş ve önemli ayrıntılarla yakaladı. Örneğin bu muhteşem EDL videosu, Mars’ın gökyüzünde Perseverance’ın paraşütünün açıldığını ve robotun altı tekerleğinin kırmızı toprağa çarptığı anı belgeleyerek gösteriyor.
Jurczyk, inişten birkaç gün sonra yaptığı açıklamada, “Mars’a nasıl indiğimizi, bunun neden bu kadar zor olduğunu ya da bunu yapmanın ne kadar havalı olacağını merak edenler için — daha fazla bakmanıza gerek yok” dedi.
“Perseverance yeni yeni çalışmalara başlıyor ve daha şimdiden uzay keşif tarihindeki en ikonik görsellerden bazılarını sağladı” diye ekledi. ” Bu görüntüler Kızıl gezegene bir araç inşa etmek ve oraya uçurmak için gereken olağanüstü mühendislik ve hassasiyet seviyesini güçlendiriyor.”
Perseverance’ın Mastcam-Z kamera sisteminin baş araştırmacısı olan Arizona State Üniversitesi’nden Jim Bell’e göre, Perseverance’ın kameralarından bazıları Curiosity’nin toplayabileceğinden daha fazla renk ve 3D görüntüleme sağlıyor. Curiosity’nin yüksek çözünürlüklü Mastcam’indeki geliştirmelerden biri olan “Z” harfi “zoom” anlamına gelir.
Spirit, Opportunity ve Curiosity sürücü planlamasına ve tehlikeden kaçınmaya yardımcı olan mühendislik kameralarıyla siyah beyaz 1 megapiksel görüntüleri yakaladı. Ancak Perseverance’ın mühendislik kameraları yüksek çözünürlüklü, 20 megapiksel renkli görüntüler elde ediyor. Daha geniş görüş alanı, zeminde birbirine birleştirilecek birden fazla görüntüyü çekmeye zaman harcamak yerine, yeni kameraların aynı görüntüyü tek bir anlık görüntüde yakalaması anlamına geliyor. Kameralar ayrıca hareket bulanıklığını azaltır, böylece keşif aracı seyahat ederken fotoğraf çekebilirler.
Daha ayrıntılı görüntüler, uzaya ışınlanacak daha fazla veri anlamına gelir.
Jet İtki Laboratuvarı’ından Perseverance görüntüleme uzmanı, araç operasyon ekibi şefi Justin Maki, “Çoğu görüntüleme sistemindeki sınırlayıcı faktör telekomünikasyon bağlantısıdır” dedi. “Kameralar Dünya’ya geri gönderilebileceğinden çok daha fazla veri edinme yeteneğine sahip.
Daha akıllı gezgin kameralar, yükü azaltmaya yardımcı oluyor. Spirit ve Opportunity’de, fotoğraf sıkıştırma işlemi yerleşik bilgisayar kullanılarak yapıldı. Curiosity’de olduğu gibi, sıkıştırma işlemi Perseverance’da da üzerindeki kameraya yerleştirilmiş elektronikler tarafından gerçekleştirilir.
Perseverance’ın verileri Mars yörüngesindeki uzay araçları aracılığıyla Dünya’ya gönderilir. Bu araçlar NASA’nın Mars Odyssey uydusu, Mars Reconnaissance Orbiter (MRO) sondası, MAVEN ve Avrupa Uzay Ajansı’nın Trace Gas Orbiter aracıdır.
Odyssey, keşif aracı verilerini Dünya’ya gönderen ilk uydu olmuştur. Verilerini ulaştırdığı keşif araçları Spirit ve Opportunity’dir.
Bell, Spirit ve Opportunity’nin çalışmalarına atıfta bulunarak, “Bu görevi her Mars gününde ya da Mars güneş gününde (sol) sadece onlarca megabit ile yapma beklentisindeydik.” dedi. “Odyssey ilk overflight gerçekleştirdiğinde ve sol (Mars güneş günü) başına yaklaşık 100 megabitimiz olunca, bunun tamamen yeni bir olay olduğunu fark ettik.
Kaynak : https://www.space.com/perseverance-rover-mars-2020-mission