Nature dergisinde yayımlanan yeni bir makaleye göre, evren Kozmolojinin Standard Teorisinin tahmin ettiği gibi bir parşömen kağıdına benzer şekilde düz değil, aksine bir küre şeklindedir. Her ne kadar başka verilerden alınan ipuçları düz bir evreni işaret etse de, yeni yayınlanan makalenin yazarları büyük bir kozmolojik veriyi inceleyerek, sonuçların % 1 hata payı ile kapalı bir evreni işaret ettiğini ortaya koydu.
Araştırmalar kozmik mikrodalga ışığın (Cosmic microwave Background, CMB) kapalı bir modeli işaret ettiğini belirtti. Araştırmacılara göre, CMB’den elde edilen verilerin kapalı bir evreni işaret etmesi ve başka verilerin düz bir evreni işaret etmesi kozmolojik bir krizin var olduğu anlamına geliyor ve nedenini anlamak için dikkatli bir şekilde düşünmemiz gerekiyor.
2018’de Planck teleskobundan alınan verileri inceleyerek farklı sonuca varan araştırmacılardan Anthony Lewis’e göre bu yeni alınan sonuçlar istatistiksel bir rastlantıdan ibaret. Lewis bu ve buna benzer puzzle oluşturan uyuşmazlıkları zaten dikkatli bir şekilde incelediklerini dile getirdi.
Hem yeni araştırmada hemde daha önce yayımlanan araştırmada yer almayan Johns Hopkins Üniversitesinde araştırma yapan Graeme Addison bu tür uyuşmazlıkların tartışmasız bir şekilde var olduğunu belirtti.
Evrenin düz olması parallel iki ışık demetinin evrende dümdüz ilerlemesi anlamına geliyor. Kapalı bir evren ise bu ışık demetlerinin başladıkları noktaya geri dönmeleri anlamına geliyor. Bu iki ihtimalden hangisinin doğru olduğu kritik olarak evrenin yoğunluğuna bağlı. Eğer karanlık madde ve enerji de dahil evrendeki tüm madde ve enerjinin, dışa doğru genişleyen enerjiyi içe doğru var olan yerçekimsel çekmenin enerjisine eşit bir şekilde dengelemesi, evrenin tüm yönlerde dümdüz bir şekilde genişlediği anlamına gelir.
Evrenin doğuşunu anlatan kozmik enflasyon teorisi evrenin düz olduğunu ortaya koyar. 2000’li yıllardan beri yapılan gözlemler evrenin hemen hemen düz olduğunu ortaya koydu. Bu evrenin yoğunluğunun uzayın her metre küpünde 5.7 hidrojen atomu olduğu anlamına geliyor.
Planck teleskobu 13.8 milyar yıl boyunca CMB ışığın evren içinden geçerken ki bükülmesini inceleyerek evrenin yoğunluğunu ölçer. Bu CMB fotonlar yolculuğu boyunca ne kadar fazla madde ile karşılaşırsa, o kadar bükülürler. Böylece, hareket yönleri başladıkları andaki hareket yönünden çok farklı olur. Yeni yapılan analize göre, büyük miktarda CMB ışığın bükülmesi evrenin %5 daha yoğun olduğunu gösteriyor. Buda her metre küpte 5.7 yerine 6 hidrojen atomu olması anlamına geliyor.
Evren eğer düz ise, istatistiksel dalgalanmalardan dolayı evrenin eğrilik ölçümlerinin bir standart sapmadan daha fazla olmaması gerekir. Yeni yapılan araştırmada CMB verilerinin önceki verilerden 3.4 standart sapma farklılık gösterdiği ortaya konuldu.
Bu farklılık hesaba konulmayan bir etkiden kaynaklanıyor olabilir. Yada, evren gerçekten kapalı olabilir. Bu makaleyi yazan araştırmacılar kapalı bir evrenin CMB verilerinin ortaya koyduğu bazı anlaşılamayan anormalliklere bir çözüm ürettiğini söyledi. Örneğin, araştırmacılar evrendeki kara madde ve kara enerji miktarını gökyüzündeki farklı bölgelerdeki CMB ışığının rengindeki değişimleri ölçerek ortaya koymaktadırlar. Fakat, araştırmacılar gökyüzündeki küçük bölgelerden elde edilen sonuçlar ile büyük bölgelerden elde edilen sonuçları karşılaştırdıklarında farklı cevaplar alıyorlar. Bu hesaplamalar kapalı bir evren olduğu göz önüne alındığında birbiriyle uyuşmaktadır.
Diğer araştırmalar evrenin düz olduğunu ortaya koyan verilerin bu araştırmadan daha fazla olduğu ve sonuçların istatistiksel bir dalgalanma yada yanlış bir hesaplanmadan kaynaklanıyor olabileceğini dile getirdi. Fakat, her ne olursa olsun evrenin kapalı olabileceği bir modeli ciddi bir şekilde düşünmemiz gerektiğini de bildirdiler.
Çeviri Kaynağı: QuantaMagazine