-
1990 li yılların başlarında , Bilim insanları evrenin genişlediğinden kesin olarak emindiler. Evren yeterli enerji yoğunluğuna sahip olabilir ve genişlemesini durdurduktan sonra tekrar çökmeye başlayabilirdi , yada çok az enerji yoğunluğuna sahip olup ,genişlemeye sürekli olarak devam edebilirdi. Fakat yerçekiminin genişlemeyi zamanla yavaşlatacağından emindi herkes. Şimdiye kadar yavaşlama hiç...
-
Nükleer enerjinin temeli atomların gücünü kontrol altına alıp bu gücü kullanmaya dayanır. Hem fizyon hem de füzyon atomlar aracılığıyla enerji oluşturmak için değiştirilmiş nükleer süreçlerdir, ancak ikisi arasındaki fark nedir? Basitçe söylemek gerekirse, fisyon bir atomun ikiye bölünmesidir. Füzyon ise iki hafif atomun nükleer reaksiyonlar sonucu birleşerek daha ağır...
-
1928’ de, İngiliz fizikçi Paul Dirac rölativisttik hızda hareket eden bir elektronun davranışını tanımlamak için özel görelilik ve kuantum teorisini birleştirip bir denklem yazdı. Dirac’ a 1933’ de Nobel Ödülünü kazandıran denklem bir sorun yarattı: İki olası çözüme (x=2 veya x=-2) sahip olabilen x^2=4 denklemi gibi, Dirac’ ın denklemi...
-
1890 yılında Leiden’ de Heike Kemmerlingh Onnes, hidrojeni ve 1906’ da helyumu sıvılaştırma tekniği üzerine buluşuyla düşük sıcaklık fiziğine öncülük etti. Bu çalışmadan yola cikarak,1911’ de çok düşük sıcaklıkta (kriyojenik=çok soğuk) saf metallerin (örneğin civa) direncini gözlemlemek için bir araştırma yaptı. O dönemde çoğu kişi tarafından, elektronların bir iletken...
-
Bose-Einstein yoğunlaşması (BEC) , ilk kez 1995 yılında rubidyum, sodyum ve lityum alkali atomlarında gözlemlendi. BEC, makroskobik kuantum sistemini çalışma olanağı sağlayan seyreltik gaz olayıdır. Navigasyon sistemleri, atomik etkileşim çalışmaları, atomik saatler, kuantum hesaplama gibi çoğu uygulamalı alanlarda yoğunlaşması için beklenmektedir. ...
-
İsmini Roma şafak tanrısından alan Aurora , gizemli ve önceden tahmin edilemeyen, ve geceleri ortaya çıkan ışık görüntüsüdür. Aurora borealis ve Aurora australis , diğer isimleriyle kuzey ışıkları ve güney ışıkları; kuzey ve güneydeki yüksek yerlerde sıkça görülürken , orta yüksekliklerde daha az görülür. Ekvatora yakın yerlerde ise çok...
-
Astronomi Uzmanları bir yıldızın ne kadar uzakta olduğunu ölçmek için paralaks adını verdikleri metodu kullanırlar. Paralaks , bir nesnenin konumunun, gözlemcinin konumundaki değişim nedeniyle, bir referans sistem veya bir dizi nokta yada nesnelere göre belirgin olarak yer değiştirmesi anlamına gelir. Dünyanın güneş etrafındaki dönüşü sırasında , yakındaki yıldızlar daha...