Gözümüze görünen Dünya, görünmez olan kara madde ağının içeresinde yer almaktadır. Kara madde hayalet bir madde gibi ışık yaymaz ve kolay kolay hiç bir şey ile çarpışmaz. Şimdiye kadar hiç kimse direk olarak gözlemleyememesine rağmen , bilim insanları var olduğunu ortaya koyan işaretler elde etti. Kara maddenin yerçekimi, normal maddeyi (bizi oluşturan madde) çeker . Aslında , galaksilerin üzerinde durduğu bir iskelet gibi görünüyor. Normal maddeden 5 kat daha fazla olan kara madde olmasaydı , evren çok daha farklı görünürdü : ne biz nede Samanyolu galaksisi şimdiki olduğu yerde bulunmazdı.
Araştırmacıların en iyi tahmini, kara maddenin tıpkı normal madde gibi temel parçacıklardan oluştuğu şeklindedir. Kara madde parçacıkları için aday parçacıklardan birisi popüler olan WIMP’lerdir(zayıf etkileşen ağır parçacıklar). WIMP’lerin normal madde ile çok nadir etkileştiği düşünülmektedir , öyle ki vücudumuz içerisinden her saniyede milyarlarca tanesi geçmesine rağmen , hiç farkına varmıyoruz.
Kara madde avcıları kara maddeyi yakalayabilmek için üç farklı yol izliyorlar : Dünya yüzeyinde, yer altında ve uzayda.
1-Labaratuar Araştırmaları
Kara madde parçacıklarını aramanın yollarından biri parçacık hızlandırıcılardır. Bu hızlandırıcılarda normal madde parçacıkları inanılmaz derecede büyük enerjiler kazanır ve bu enerjiyi çarpışma yoluyla kaybederler. Böylece potansiyel olarak , kara madde ile ilişkili egzotik parçacıklar oluşturabilirler.
2-Yer Altında Yapılan Araştırmalar
Kara madde parçacıkları görünür madde ile etkileşmiyor gibi görünse de , bilim insanları onları nadir de olsa normal madde ile etkileşirken yakalamayı umuyor. Bunu gerçekleştirebilmek için yerin metrelerce altında çok büyük hassaslığa sahip detektörler kullanmak gerekir. Böylece istenmeyen kozmik parçacık yağmuru bloke edilebilir.
3-Uzayda Yapılan Araştırmalar
Kara madde parçacıklarını araştırmanın üçüncü yolu ,onların izlerini uzayda aramaktır. Eğer iki WIMP uzayda çarpışırsa , birbirilerini yok edebilir ve ışığın en çok enerjik olduğu hal olan gama ışınları yayabilirler.
Kaynak : DOE